Psikoloğa Kim Ne Zaman Ne Kadar Gitmeli?

Çağımızda kitleler, fiziksel rahatsızlıkların dışında, hastalıklarını psikolojik olarak adlandırmakta zorlanmaktadırlar. Böylelikle karşılarına çıkabilecek, en basit sorunların bile çözülemez bir hal almaktadır.

Toplumumuzda bilinen genel bir yargı gereği, sadece delilerin psikoloğa gittikleri ve tedavi gördükleri olsa bile, görsel basın ve diğer mecralar aracılığıyla, son zamanlar da insanlarda bir bilinçlenme hali olduğu görülmektedir. Oysaki ihtiyacı olan herkes psikoloğa gidebilir.

Psikoloji bir bilimdir. Ve insan hal ve hareketlerini davranışlarını tutumlarını inceler. Psikoloğa gitmek bedensel bir rahatsızlıkta doktora gitmek kadar tabii ve doğal bir şeydir.

Artık çekinilerek destek alınılan bir mecra olmaktan ziyade, psikoloğa gitmek insanlar için bir ihtiyaç olmuştur. Bu durum insanların, karşılaştıkları zor durumlarla pozitif ve akıllıca düşünerek nasıl aşılması gerektiğini göstermiştir.

Madalyonun öteki tarafında ise psikolojik destek alan insanların, çevreleri ve yakınlarının onlara karşı kötü bakış açılarıdır. Psikoloğa giden ya da terapi gören insanların deli olarak etiketlenmesi de insanları bu bilime karşı uzaklaştırmaktadır.

İnsanlar karar verdikten ve terapiye başladıktan sonra, çevresi ve ailesi ne kadar çok destek olursa o denli hızlı bir iyileşme süreci başlar.

Nedenler, bireyden bireye değişkenlik gösterse bile, bazıları için zaruret halini almıştır. Bu durumda psikoloğa ne zaman gitmeli diye bir soru ile karşılaşırsak, yanıtı kişinin kendisine göre değişkenlik gösterir.

Psikoloğa Hangi Durumlarda Gidilir?

İnsanlar, gündelik yaşamın getirdiği zorluklar ve sorunlar karşısında mücadele edecek güçleri kalmayınca, psikoloğa gitmeyi istemektedirler. Bu noktada kırmızı çizgi tam olarak nedir? Tam olarak ne zaman gidilmeli ve psikologdan ne zaman destek alınması gerektiğini incelemektedirler. Psikoloğa gitme ihtiyacı, devam eden bir can sıkıntısı ve bunalım duygusunda, özgüven sorunlarında aşırı alınganlık gösterilmesi durumunda, uzun zamandan beridir devam eden depresyon hali, kadın erkek ilişkilerinde, çözülemeyen sorunlar ve aksaklıklar, evlenmeden önce ya da boşanmadan önce, sınav döneminde konsantre sorunu yaşanıyorsa, herhangi bir aktivite bağımlılık boyutundaysa, kalabalığın içinde bile kendisini yalnız hissetme durumu olarak görülse bile devam eden haller şu şekildedir,

  • Dikkat dağınıklığı yaşama sorunu bir türlü odaklanamamak.
  • Yeni fobiler ortaya çıkması
  • Yeme içme, uyku, kaygı sorunları ve panik atak başlaması.

Psikoloğa Ne Zaman Gitmelisiniz?

İnsanlar yaşadıkları problemler karşısında psikoloğa ne zaman gitmeli sorusunun yanıtını kendileri bulabilirler. Psikologdan önce, kişi kendi kendini değerlendirmeli, karşısındaki problemlerin boyutunu, tüm bunlara karşın bir psikologdan yardım alıp, almayacağı konusunu içinde çözmelidir. Geceleri uyumak için saatlerin geçmesini bekleyip, güçlükle uyuyorsa, ya da tam tersi, sürekli uyumak isteği oluyorsa, karanlık gürültü, yalnızlık gibi durumlardan korkmaya başlamışsa, panik ataklarını peş peşe geliyorsa, çabuk öfkelenip, kendini durduramıyorsa, devamlı bir bunalım hali ve depresyon durumunda ise vakit psikoloğa gitme vaktidir.

Psikoloğun sizinle yaptığı seansta, teşhis psikiyatr tarafından konulur, psikoterapi ihtiyacı durumunda yönlendirme yapılır ki genellikle, terapi psikiyatrik süreçle beraber gitmelidir. Görüşme ayarlandıktan sonra, klinik ilk görüşme gerçekleştirilir ve terapötik süreç başlar . Tedaviye ne kadar gidileceği konusu yine psikolog ve sizin tedaviye verdiğiniz yanıta bağlıdır.

Kendi, kendinize yaptığınız psikoloğa gitmeli miyim testi ve sonucunda doğru hareket edebilirsiniz. Örneğin, sürekli devam eden sinirlilik halinizi kontrol edebiliyor musunuz? Yaşanılan duygusal sıkıntılardan dolayı, devamlı gözler dolup ağlıyor musunuz? Duygusal çalkantı durumumunuz uzun süreden beri devam ediyor mu? Yaşantınızda köklü bir değişiklik oldu mu? Fobileriniz var mı? Yeni fobiler oluşmaya başladı mı? Bu anket çalışmasında yanıtlarınız genellikle evet ise, psikoloğa gitmeniz gereklidir.

Psikolog aracılığıyla alınan tedavi yöntemi terapi olarak adlandırılmaktadır. Konuşularak yapılan bir eylemdir. Terapi ve ilaçlı tedavi arasındaki en büyük fark konuşarak hastayı dinlemek ve yönlendirmektir. Terapi devam eden eğitim sürecini tamamlayan uzman psikologlar tarafından yapılır. Psikologlar aracılığıyla belli bir düzen ve sistem içinde koordine edilerek yapılmalıdır.

Psikologlar terapi öncesinde, insanların negatif düşüncelerini, davranışlarındaki bozuklukları tespit edip terapiyle birlikte azaltarak bitirmektedirler.

Bireyin sağlıklı bir şekilde topluma karışması iyi bir terapi yöntemiyle ortaya çıkar. Hızlıca sürecin atlatılması için bir danışanın psikoloğun sözlerine kulak vermeli, onun için seçtiği tedavi yöntemini uygulamalıdır.

Bir psikolog sizin anlattığınız kadarıyla sizi tanır. Gizlediğiniz konular sizde saklı kaldığı sürece, tedavi yöntemi de uzamaktadır. Dolayısıyla davranışsal sorunlarınızda devam etmektedir.

Karşılıklı güven ve özveri bu süreçte sizin sağlığınız için oldukça önemlidir. Bu anlamda terapistinize her şekilde güvenmelisiniz.